30 Mayıs 2010

azı bitti, çoğu kaldı


Geçen haftasonunu yazacaktım güya, ben kıçımı kaldırana kadar bir pazar günü daha sonlanmak üzere. 3 kelimede özetlemem gerekirse yazmak istediklerimi brüksel, barbekü, park şeklinde kullanırdım bu şansımı. Cumartesi kuzen ziyareti şeklinde brüksele gitmece, pazar günü güzel havaya teşekkür etmek için barbekü (mangal değil dikkatinizi çekerim, iyice havaya girdim burada) ve pazartesi de gene güneşi gören amsterdamlılar gibi parkta piknik ve muhabbet. Bu haftasonum da birazcık geçen haftaya benzesin, gene güzel geçsin diye attım kendimi yollara. Cumartesi sabahtan çıkacaktım güya yola, 12.28 tramvayına zor yetiştim. Yolculuk Leiden ve Den Haag'a. (Den Haag'ın ismini neden hiç bir ülke benimsememiş merak ediyorum. İngilizcede The Hague olarak geçiyor mesela. Türklerin Lahey'i nereden uydurdukları ise sırrını daha uzun bir süre koruyacak heralde.) Leiden klasik bir dutch şehri, önceleri heyecanlandıran kanallar-pazarlar-dar sokaklar artık sıradan geliyor, alışmaya başladım sanırım buraya. Den Haag ise büyük olduğunu hissettiren ama sevimliliğinden bir şey kaybetmeyen bir şehir. Akşam yağmur eşliğinde geri dönülen Amsterdam, aynı Amsterdam. Bugün de sağanak yağmurla evde geçiriyorum maalesef. Üzücü.

Dün buradaki 6. ayımı doldurdum. Tabi ki de nasıl geçtiğini anlamadım, sanki daha dün geldim, zaman ne hızlı akıyor vs. Beklentilerimin karşılanıp karşılanmadığını sordu kardeşim, istediğim pozisyonda olup olmadığımı. Cevap vermesi çok kolay değil. Geldiğime asla pişman değilim, çözemediğim bir problemle karşılaşmadım henüz ama insan tabi ki hep daha fazlasını istiyor. Bir yandan da hayatımdaki öncelikleri görüyorum. Daha önce nelere sahipken, bunları nelere karşı değiştiğimi. Nelere yeterli özeni göstermediğimi, nelere boşa enerji harcamış olduğumu. Yolculuk filmlerinde ana karakterin bu seyahat boyunca yaşadıkları onu başlangıç noktasındaki halinden çok farklı bir noktaya taşır her zaman, artık aynı kişi değildir o. Ben de bir yolculuğa çıkmışım gibi görüyorum kendimi. Varacağım yer belli ama ne şekilde varacağım meçhul.

İki hafta sonra İstanbul'dayım. İstenen bişi varsa bana ulaşılsın yavaştan.

1 yorum:

  1. 3. kardeş de yerini aldıktan sonra arka koltukta daha hızlı geçicek ikinci 6 ay..

    YanıtlaSil