9 Ağustos 2010

pink amsterdam

Başka bir yerde tanık olabilmemin pek mümkün olmadığı bir etkinlik daha geride kaldı cumartesi günü:Amsterdam Gay Pride.. Dünyada bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda şehirde düzenleniyor sanırım bu tür etkinlikler (wikipedia'ya bakınca bir tek türkiye'ye uğramıyormuş gibi geldi, lüksemburg bile nasibini almış şu olaydan). Hoşgörülü olmalarıyla tanınan, bunun için özel çaba harcayan Hollandalılar için kutlanacak bir olay daha. Kutlanacak ve alkol alınacak. Bütün haftaya yayılan etkinliklerin doruk noktası her Ağustos ayının ilk cumartesi gerçekleştirilen kanal geçidi. Bu sene 80 botun (her bot ayrı bir konsepte sahip) katıldığı geçit için dünyanın her yanından, her yaştan, her tercihten eşcinseller şehre akıyor ve olabildiğince rahat bir şekilde, durumlarından rahatsız olmadıklarını, bundan gurur duyduklarını gösteriyorlar. Bütün kanal kenarı da boydan boya, onları destekleyen ve bu sırada alkol alan Hollandalılar ile dolu doğal olarak. Bir botta Amsterdam polis teşkilatındaki komiserleri görüyorsunuz, sonraki botta drag queen'leri. Gözlüklü, saçları hafif dökülmüş, edepli bir şekilde takılan bir bottan sonra fetiş kıyafetler içinde body salonundan yeni çıkmış bir grup abiyi görebiliyorsun. Başta yapılanlar sanki teşhircilikmiş gibi bir düşünce takıldı kafama, ya da bottakilerin kendilerini bilerek küçük düşürdükleri. Sonradan farkettim ki, sorun da bu zaten: Benim ne düşündüğüm bottakilerin zerre umrunda değil; onlar kendilerini seviyorlar (hatta muhtemelen çoğumuzun kendini sevdiğinden daha fazla).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder