25 Aralık 2009

christmas ya da bugun tatil



Buraya geldiğimden beri sabahları kalkamıyorum. Her sabah karanlıkta kalkmaya alışamadım hala, hava sekiz buçukta ancak aydınlanmaya başlıyor. Kendimi yataktan kazımam gerekiyor resmen. Artık yataktan çıkar çıkmaz televizyona yöneliyorum, eve bir ses getirmek için. Bu yüzden, bu cumanın tatil olması muhteşem bir hediye... Saat 10’a kadar yatakta kaldıktan sonra günün geri kalanı da pijamalar içinde geçti. Önce çamaşırlar yıkandı, arada the office ve flashforward patladı. Bulaşık makinesini boşalttıktan sonra kaloriferin yanında Murat Gülsoy’un “602.Gece”sine gereken ilgi gösterildi. Sonra biraz film, biraz daha dizi, biraz yemek, bolca kahve... Evimi seviyorum...

17 Aralık 2009

ilk kar


Hollanda oldukça kuzeyde yer almasına rağmen, kar kışın bir parçası değil.. muhtemelen bütün ülkenin deniz seviyesinde olmasından kar yağışı çok ender.. Geleli daha bir ay olmadı, son 10 yılın en sağlam kar yağışına şahit olmuşum haberim yok.. beklentileri düşük tutalım, yağan kar bir karışı zor bulmuştur. Ama ülkede ulaşım durdu resmen.. Trenler iptal, tramvaylar gecikmeli çalışıyor, yollarda tuzlama yok.  Herifler kitlenip kalmış vaziyetteler.. Neyse diyip karlar altındaki Amsterdam’a dönüyoruz demek isterdim ama hava sıcaklığı eksilerde takıldığı için karlar iki gün sonra buza dönüştü. Bana kalan da yoldaki buzların üstüne pekmezi akıtmamaya bakmak.. Bir de, donmuş kanallarda yürüyen ördekleri seyretmek...

12 Aralık 2009

Two men show


Evimde ilk misafirlerimi ağırladım bu akşam. Evi açmak dışında hiç bir şey de yapmadım.. Yemekler, alkol, program misafirlerden.. (Önceki kiracıdan kalan desenli/şekilli karton tabaklar acayip sükse yaptı, nerde satıldıklarını öğrenmem lazım). Doğumgünü Leidseplein’de bir rock bar’da devam etti , Delft ve Utrecht’in kop kop ortamlarından sonra doğru seçim olduğunu herkes söylüyor – Amsterdam farkı işte :P (not al: Amsterdam’daki ilk gece programım) Sabah 4’te eve gelme, 12’ye kadar uyuma ve kahvaltı seansı sonrasında bir Pazar günü daha başlamıştı..
Bir sonraki doğumgününde kadronun tamamlanması için gerekli çalışmalar devam ediyor :)

10 Aralık 2009

Welcome to my crib



Kalacağım yeri daha Amsterdam’a gelmeden ayarlayabilmiştim. Bankadan ayrılan başka birisinin evine kondum resmen. Murat bir akşam evi görmeye gidip “artık bir evin var :)” diye mesaj attığından beri kafamdaki bir soru işareti silinmişti. Buraya gelip insanların aylarca ev aradıklarını, gezdikleri bodrum katındaki evleri, 1.200 eur’dan başlayan kiraları duydukça ne kadar şanslı olduğumun daha da farkına vardım. Şehrin merkezine yakınlığı, önündeki parkı, iki sokak ötemdeki sokak pazarını, köşedeki türk marketini de görünce evimi sevmemem için hiç bir neden kalmadı.. Kocaman camları olan, daracık bir merdivenden çıkılan, tuvaleti banyosunun dışında olan, loş ışıklarla aydınlatılan klasik bir Dutch evinde yaşıyorum artık.. 

7 Aralık 2009

Keizersgracht 569-575



Aydın’ın şansı çalışacağı yer konusunda da yolunda gidiyor. Plazalar ve çalışma merkezleri genelde şehir merkezinin dışında konumlanmış durumda. GBI ise şehrin göbeğinde, bir kanalın kıyısına yayılmış vaziyette. Mecidiyeköy trafiğinden, Amsterdam’da ördeklerin yüzdüğü bir kanala... Daha neler görücez bakalım..

4 Aralık 2009

Kennismigrant



Bugun oturma iznimi aldım en sonunda,  artık avrupada legal bir şekilde takılıyorum.. Hollanda’da benim statümdekilerin resmi adı “Kennismigrant”, diğer bir deyişle “beyaz yakalı gurbetçi”. Ben daha karizmatik versiyonu olan “Expat”ı tercih ediyorum :) Bu şekilde cevap bekleyen sorulardan birinin daha üzerini çizebilirim.

Oturma iznimi aldım artık, bunu kutlamalıyım.. Heineken’in memleketinde kendime verebileceğim daha güzel bir hediye var mı???

2 Aralık 2009

Cevap bekleyen sorular


Yeni bir başlangıç ne kadar heyecan verse de, bir yandan da ürkütüyor insanı. Hayatın boyunca geliştirdiğin bütün refleksler, bütün alışkanlıklar belki de yerlerini yenilerine bırakacaklar. Adapte olabilmek, yeni hayata tutunabilmek için bırakmalılar da.. Sonuçta geldiğim yer apayrı bir coğrafya, apayrı bir kültür değil ama alışık olduğumdan farklı olacağı kesin.. Şikayetçi miyim? Asla.. Geri çevirseydim hayatım boyunca pişman olacağımı bildiğim bu kararı verdiğim için kafam rahat. Ama gene de sorularım beni bekliyor, kahveme eşlik etmek üzere..