27 Şubat 2010

end of an era..


Alkazar Sineması kapanıyormuş. İtü'de okurken, ders bitince kampüste daha fazla kalmak için bir nedenim olmazdı, ben de kendimi Taksim'e atardım. İçip sıçmak amacıyla değil -öğlen de içilebilir tabi, neden olmasın-, sinemaya gitmek için. Sinemanın sanat olduğunu daha yeni anladığım dönemler, Kitano'nun Dolls'unu izleyip ağzım açık salondan çıktığım zamanlar. Neyse, Alkazar da duraklarımdan birisiydi. Dogville, Oldboy, Pan's Labyrinth, Battle Royal, Cache, Barbarların İstilası, Boş Ev, Gegen Die Wand hep orada izlendi..

Kapılarını kapatan sadece Alkazar değil maalesef. Pes turnuvalarına, poker gecelerine ev sahipliği yapmış, yatacak yeri olmayanlara kucak açmış, kavgalı risk oyunlarına tanık olmuş, duvarları dart oklarıyla delinmiş, biranın yanında çikolata yiyenleri görmüş, en kral tiramisulara mutfaklık yapmış, en yakın dostlarımızı defalarca ağırlamış, Boğaziçi'nin hemen yanında muhteşem üç sene geçirmemizi sağlamış olan Dilek Apartmanı daire 9, mart sonu itibariyle hizmet sektöründen çekiliyor. Salondaki minderlere son bir kez daha yatmak, Murat'ın ayna  için duvara çaktığı öksüz çiviye son bir kez bakmak, o ufak mutfağa tekrar beş kişi toplanıp bira muhabbeti yapmak, son kez elektrik oyunu oynamak isterdim ama ne yapalım. Canım gerçekten çok sıkkın...

3 yorum:

  1. üzüldüm,ben göremedim bile,kafamda ilk geldiğimde sana dark side of the moon posteri getirmek vardı çerçeveli,o da başka eve artık :)

    YanıtlaSil
  2. Aydın, bir ev gelir geçer, daha güzeli gelir yerine, 23 sene oturduğum evden ayrılırken o kadar mutsuzdum ki yeni evimize taşınana kadar nerde olduğunu bile merak etmemiştim. Çok güzel bir akşam geçirmiştik o güzel evde,daha güzellerine daha güzel olacak yeni evinde geçiririz :)))

    YanıtlaSil
  3. emek sineması da kapandı

    YanıtlaSil