29 Kasım 2009

Welcome to Amsterdam


Bir gün öncesine kadar her akşam başkalarıyla içmece şeklinde lay lay lom takılıyordum. Cumartesi gelince bünye bir dur dedi duruma, hafiften bir iştahsızlık verdi önce (bir Aydın klasiği), sonra biraz uzaklara dalıp gitme efekti... Yavaştan kıvama gelmiştim.. Uçakta da düşüncelerin birbirini kovaladığı bir brainstorming seansı... (Nereye gidiyorum ben? Ya işi sevmezsem? Bir bisiklet kaç paradır? Elektriği açtırmak için nereye başvurucam? ) Bunların hepsi havaalanından çıkıp da beni karşılayan Murat ve Berker’i görünce kayboldu tabii.. 20 kilo bagaj fazlası – 100 Eur, daha ilk saniyeden tanıdık iki yüz görmek – paha biçilemez..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder